31.05.2007

"Taflan" Şiir Dergisi

İçindekiler:

Kapak Resmi:

Cemile Çakır



Editör/Şeref Bilsel - SORUŞTURMA:
ŞAİRİN KÜME(LEŞME) PROBLEMİ


Soruşturmaya Katılanlar:

Hicri İzgören, Şükrü Erbaş, Salih Mercanoğlu, Çiğdem Sezer, Betül Tarıman, Hamdi Özyurt, Metin Kaygalak, Ali Ayçil, Nihat Ateş, Mehmet Butakın, Atakan Yavuz, Gonca Özmen, Onur Caymaz, Cenk Gündoğdu, Onur Behramoğlu, Hasip Bingöl



Yazılarıyla:

Betül Tarıman, Tozan Alkan



Şiirleriyle :

Sina Akyol, Serdar Koçak, Çiğdem Sezer, Ahmet Günbaş, Adonis, Tozan Alkan, Nevruz Uğur, A. Nail, Mehmet Butakın, adnangül, Engin Özmen, Şükrü Sever, Kadir Aydemir, Serap Erdoğan, Doğan Ergül, Sevecen Tunç, S. Zeynep Karadağ, Atakan Özen, Murathan Çarboğa, İ. Deniz Aslan, Yaser Bereketoğlu, Onur Aslan, Faruk Bal

Yazışma Adresi:
P.K. 125 Antakya / Hatay

E-mail: taflandergi@gmail.com
YAZILIKAYA Şiir Yaprağı
Yıl:2, Sayı: 17, Mayıs 2007

İçindekiler:

Konuk Şair: Ahmet Ada
(Gerçeklik dünyasını yeniden
anlamlandıran bir şiire ulaşmak istedim)

Hüseyin Alemdar / SineRequiem
Veysi Erdoğan / Kör ve Uzak
İhsan Tevfik / Masal
Metin Dikeç / Hayta
Murathan Çarboğa / Yarım Kalmış Bir Şiirle Ölmek
Tan Doğan / denize nazire
Ceyhun Tuna / Yağma
Ahmet Uysal / Omzunda Kuğular
Ömer Özgeç / Folklor Araştırmalarımız IV
Celal Soycan / Ahmet Ada İçin Kilit Taşı
Yehuda Amihay/Çev:Onur Behramoğlu/O Şimdi Soluk Alıyor

Anmalık:
Arkadaş Zekai Özger / Merhaba Canım

Arka Kapak:
Haydar Ergülen / "Modası geçmiş" bir şiir


YAZILIKAYA Şiir Yaprağı

Posta: Rahmi Emeç P.K. 19 Merkez- Eskişehir
yazilikayarahmi@yahoo.com
olcay_oozmen@yahoo.com

Not:Gönüllü katkılarla çıkan Yazılıkaya Şiir Yaprağı, Eskişehir’deki ve bazı illerdeki kitabevlerinden ücretsiz talep edilebiliyor.
GÖĞE BAKMA DURAĞI, 2007, YIL:2, SAYI: 5

Yılmaz Cemgil / Ahlaksız Teklif
Yelda KArataş / Gülkurusu
Hüseyin Avni Cinazoğlu / Para Şiiri Pul Edemez
Salih Bolat / Düşlerin Ayrımı
Aziz Kemal Hızıroğlu / Teyel
Seçil Özcan / Dübeşten Psikanaliz
S.Aylin Antmen / Cennetu'l Me'va
Adil Okay / Üç Soruda Sermaye Edebiyat İlişkisi
Türkçesi:Nice Damar / Anonim Çeyen Şarkıları
A.Uğur Olgar / Madrigal Su
Mustafa Ergin Kılıç / Taze Şiir
Caner Ocak / Sayı(k)lı Ayık Vakitler
Mvstafa Işık / Değerler Urlaşması
Yelda Karataş / Üç Soruda Sermaye ve Edebiyat İlişkisi
Levent Sayım / Yalnızlık Diyorum
Kaan Koç / Canbama
Onur Tekin / Peyzaj-ı Aşk
Metin Dikeç / Son Bakış
Zafer Yalçınpınar / Üç Soruda Sermaye ve Edebiyat İlişkisi
İsmail Cem Doğru / "Ne Anlamadıysan Odur Hayat":
Uluer Oksal Tiryaki / Tarantella
Ferhat Gülsün / Girdap
Hakan Kartal / Düello
Mehmet Şükrü K / Şiir Kıvamında
Dolunay Ünal Enver / Sanrı
Dilek Dağtekin / ...
Zafer Yalçınpınar / Şirket İçi Kalın Bilekli Kadınlar
Yılmaz Cemgil / Asap Çengeli
Türkçesi: Senem Zeynep Uysal / Pireneler-rene char
Emin Akdamar / Yanlış Bir Şiir Okuyorsun Şimdi


Göğe Bakma DurağıKültür Sanat Edebiyat Dergisi
İletişim: Çankaya Mah. 4727 Sk.
Atar Apt. No:12 Kat:3/5
Mersin
e-posta: gogebakmaduragi@hotmail.com

30.05.2007

Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü Sonuçlandı...

BUCA BELEDİYESİ 12. ALİ RIZA ERTAN YARIŞMASI SONUÇLANDI
Buca Belediyesi tarafından bu yıl on ikincisi düzenlenen Ali Rıza Ertan Şiir Yarışması sonuçlandı. 98 şairin katıldığı yarışmada Hatay, Antakya'dan katılım sağlayan Murathan ÇARBOĞA "Hayat Hiçbir Zaman Yetmeyecek Şiir'e" adlı yapıtıyla Ali Rıza Ertan Şiir ödülünü kazandı. Samsun'dan katılan Özkan SATILMIŞ ise " Çıngırak Orman'ı" adlı yapıtıyla başarı ödülünü aldı.
Jüri ayrıca Eskişehir'den katılım sağlayan Olcay ÖZMEN'e "Zebercet Cimrisi" adlı yapıtıyla ve İzmir'den katılan Mehmet ERSOY'a "Sokağımda İntihar Lekesi "adlı yapıtıyla övgüye değer buldu. Ali Rıza ERTAN şiir yarışması ödül töreni 5 Haziran 2007 tarihinde Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezinde gerçekleştirilecek.

Behçet Aysan Şiir Ödülü

Türk Tabipleri Birliği (TTB), bu yıl 13’üncüsü verilecek “Behçet Aysan Şiir Ödülü” için başvuruların başladığını ve 15 Eylül 2007 tarihinde sona ereceğini açıkladı.
TTB Merkez Konseyi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “TTB, 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak’ta yitirdiğimiz şair Dr. Behçet Aysan ve 36 insanımızın anısına şiir ödülü vermektedir. Türk Tabipleri Birliği Behçet Aysan Şiir Ödülü’nün bu yıl 13’üncüsü verilecektir” denildi.

Açıklamada, ödüle 2006 Ocak ayından itibaren yayınlanmış bir kitap ya da yayına hazır bir kitap dosyası ile aday olunabileceği belirtilerek, son katılım tarihinin 15 Eylül 2007 olduğu bildirildi.

Ödüle, kişilerin kitap ve dosyalarıyla doğrudan katılabileceği belirtilen açıklamada, yayınlanmış şiir kitaplarının da sivil toplum örgütleri, yayınevleri ve üçüncü kişiler tarafından şairin onayı alınmak koşuluyla önerilebileceği kaydedildi.

Ödüle aday olacak şairlerin, adları, açık adresleri ve kısa yaşam öyküleriyle birlikte 8 adet kitap ya da 8 adet şiir dosyasını, “TTB Merkez Konseyi GMK Bulvarı Şehit Daniş Tunalıgil Sokak No: 2 Kat: 4 06570 Maltepe/Ankara” adresine göndermeleri gerekiyor.

Ödül kazanan yapıt, Kasım ayında açıklanacak.

Arkadaş Z. Özger

BİR GÜN SEVİŞMEYİ BANA

kandan
ve ceninden bir gün daha
başlarken
bir dalı kanatıyorum tırnaklarımla
ağzı açılmamış bir güle dokunuyorum

geceden kalma bir şeyle oynuyor kalbim
bugün biraz daha yorgun başlıyorum

sabah
yeni doğmuş çocuk çirkin ve sisli
vurdukça ilk ışıkları penceremden içeri
kımıldaşır içimin ölü dolu coşkusu
güneş bir ürkekliği gizliyemez
ne de olsa çözülmez yüreğimin kuşkusu
gün, o sevecen çığırtkan
beni yeni bir oyuna çağırıyor

yalnızlık yenilmeyen gladyatör
bana eski bir ölümü anımsatıyor

sabah
taşıyarak bir celladı odama
aşkımın ve bırakılmışlığımın celladını
hüznümle ve çirkinliğimle yargılamadan beni
tanıdığım bir ölümle tehdit ediyor
yalnızlık her sabah öldürüyor beni

çözerek gecenin ipliğini hızımla
hüznümü ve yalnızlığımı sarıyorum sabaha

adi bir etiketi yamayarak üstüne
boyna genişliyen bir orospu gibi
genişledikçe küçülen bir orospu gibi
aşksızlığım küçültüyor beni
korkum ve çirkinliğim utandırıyor beni
gecikilmiş bir aşkı yaşamayı
cinayet tek kurtuluşsa bir yanlışlıktan
önce acıya direnmesini öğrenmeliyim

eskitilmiş bir kurşunla kaplıyorum yüreğimi
acıya ve aşka hazırlıyorum

hergün yeniden yaşamak
boşalan bir birikimi kocamış acılarla
uzuyan bir ölümü bitimliyen vücudum
yani istek. o hep tiksinç görünen
çirkin ve güzel orospu. yeniyetme
bir çırpınışın yorgunluğu yüreğimde
o hep güzel görünen bana
çirkin ve güzel orospu
vücudum. seni seviyorum

acıyla büyütüyorum aşkımı
bir gün bana sevişmeyi öğreticek.


Arkadaş Z. Özger

Haldun Taner Öykü Üdülü Yarışması

Milliyet, sanata ve kültüre verdiği önemin gereği olarak, bu alandaki ürünleri ödüllendiriyor, yeni değerlerin ortaya çıkmasına öncülük ediyor. Tiyatro yazınının ve öykücülüğün ustalarından Haldun Taner’in anısına Haldun Taner Öykü Ödülü’nün bu yıl 19’uncusu veriliyor.
Yarışmaya başvuru koşulları
Ödüle aday olacaklar, kısa öykülerden oluşan yayınlanmış bir kitapla ya da yayınlanabilecek bütünlükte bir öykü dosyası ile başvurabilirler. Aday kitabın 1 Temmuz 2006’dan sonra yayınlanmış olması gerekir.
• Bireysel başvuru yapılabileceği gibi, kamu kuruluşları, üniversiteler, eğitim kurumları, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri de aday gösterebilir. Doğrudan başvurmayan adayların önerilmelerine kendi imzalarıyla onayları eklenmelidir.
• Dosya olarak ödül kazanan yapıtın yayın hakkı, ödül töreni tarihinden başlayarak bir yıl süreyle Milliyet grubuna (Doğan Kitap) aittir.
• Ölmüş kişilerin yapıtları aday gösterilemez. Ancak aday olduktan sonra yaşamını yitirenin yapıtı değerlendirmeye alınır
Ödüle başvuranlar açıklanmaz, aday yapıtlar kazansın ya da kazanmasın geri verilmez.
• Ödül olarak 5 bin YTL’nin yanı sıra bir ödül belgesi verilir. Ödül tek olarak verilir, bölüştürülemez, mansiyon yoktur.
• Aday yapıtlar 9 nüsha olarak gönderilmeli; ayrıca yapıt sahibinin bir A4 kâğıdını aşmayan özgeçmişi ( 9 kopya olarak) ve bir adet fotoğrafı eklenmelidir. Açık adresleri, telefon numaraları, varsa fax numaraları, e-posta adresleri de başvuruda yer almalıdır.
• Aday yapıtlar 31 Temmuz 2007 günü saat 17.00`ye kadar ( Doğan Medya Center, Milliyet Ödülleri 34204, Bağcılar, İstanbul ) adresine teslim edilmeli ya da bu tarihe 3 gün kaladan daha önce postaya verilmiş olmalıdır.

Ayrıntılı bilgi için
tel. 0212 505 63 49
SEÇİCİ KURUL
1- Doç. Dr. Füsun AKATLI ( Eleştirmen )
2- Yavuz EKİNCİ ( 2005 Haldun Taner Öykü Ödülü Sahibi, Öğretmen )
3- Prof. Dr. Nüket ESEN ( Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı )
4- Semih GÜMÜŞ ( Yazar )
5- Doğan HIZLAN ( Eleştirmen, Yazar )
6- Prof. Dr. Şara SAYIN ( İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi )
7- Demet TANER ( Haldun TANER’in eşi )
8- Prof. Dr. Tahsin YÜCEL ( İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi, Yazar )

BUCA BELEDİYESİ "Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü 2007"

YÖNETMELİK

Buca Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünce bu yıl 12. si düzenlenecek olan Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü Yönetmeliği 12 maddeden oluşur:

1- Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü'ne yayımlanmamış kitap oylumundaki bir dosyayla katılım sağlanır. Konu ve dize sınırlaması yoktur.

2- Açık (gerçek) isimle katılmak zorunludur.

3- Ödüle 1972 yılı ve sonrası doğumlular katılabilir..

4- Şiirler, bilgisayarda düzenlenmiş olarak 8 (sekiz) kopya halinde gönderilmelidir.

5- Başvuru yazısına katılımcının adı, soyadı, kısa özgeçmişi, posta adresi ,e-maili(varsa) ve telefon numarası yazılmış olmalıdır.

6- Şiir Ödülüne son katılım 9 Mayıs 2007 çarşamba günü saat 17:00'ye kadar yapılmalıdır.

7- Yapıtlar posta, kargo ya da elden

"Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü 2007"
Buca Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü
Kültür-Sanat Merkezi
Uğur Mumcu Cad.
No:29 -35160
Buca/İZMİR

adresine ulaştırılmalıdır. Postada meydana gelecek gecikmelerden Müdürlüğümüz sorumlu değildir.

8- "Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü" Töreni 7 Haziran 2007 Perşembe saat 20:30'da Buca Belediyesi Tenis Kulübünde düzenlenecek kokteyl ile verilecektir.

9- Seçici Kurul; Ahmet Günbaş, Efdal Sevinçli, Halim Yazıcı, Hidayet Karakuş, M.Kadri Sümer, Hüseyin Yurttaş ve Sedat Şanver'den oluşmaktadır.

10- "Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü" 1000.-YTL. dir. Jüri değer bulduğu taktirde "Başarı Ödülü" verilebilir. Bu taktirde Başarı Ödülü 500.-YTL'dir..

11- Sonuçlar 1 Haziran 2007 Cuma günü internet sitemizde yayınlanacaktır.

12- Ali Rıza Ertan şiir ödülü sekreterliğini Buca Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Kültür-Sanat Merkezi Sorumlusu Nesim Oral Yürütür.

Başarı dileklerimizle…

Fisun SAĞBAŞ/ Kültür ve Sosyal İşler Müdürü

BİLGİ VE İLETİŞİM:Buca Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü
TELEFON: 0 232 420 02 32 / 420 00 96

Yarışmamızın yönetmeliği Buca Belediyesi internet sitesi www.buca.bel.tr adresinden de temin edilebilir.

Attila İlhan Şiir Ödülü

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Attila İlhan adına bir şiir yarışması düzenlemiştir. Ödül, yayımlanmamış şiir dosyasına verilecektir. Şiirlerin süreli yayınlarda yayımlanmış olması, yarışmaya katılmaya engel değildir.

1960 ve sonrası doğumluların şiir dosyaları değerlendirmeye alınacaktır. Ödülün değeri 10 bin YTL’dir. Kazanan dosya İş Bankası Kültür Yayınları tarafından kitap olarak aynı yıl içinde yayımlanacaktır.

Son katılım tarihi 30 Temmuz 2007’dir.

Yarışma jürisi,
Doğan Hızlan (başkan),
Gülten Akın, Ataol Behramoğlu,
Talat Halman,
Ülkü Tamer,
Cengiz İlhan (Attila İlhan ailesini temsilen)
ve İş Bankası Kültür Yayınları temsilcisinden oluşmaktadır.

Sonuçlar, Attila İlhan’ın aramızdan ayrılış tarihi olan 10 Ekim’de duyurulacaktır.

Yayımlanmamış şiir dosyaları 7 adet çoğaltılmış olarak,

“Attila İlhan Şiir Ödülü İş Kültür,
İstikal cad. no. 300
Beyoğlu,İstanbul”

adresine posta ya da kargo yoluyla ulaştırılacaktır.

Doğrudan getirilen dosyalar kabul edilmeyecektir.
Dosyaların el yazısı olmaması zorunludur.
Dosyaya, yarışmaya katılan kişinin ayrıntılı özgeçmişi eklenecektir.
Gönderilen dosyalar iade edilmeyecek, yarışma sonrasında, ödül açıklandıktan sonra imha edileceklerdir.

KYÖD ŞİİR ÖDÜLÜ

KYÖD’ün Ruşen Hakkı onuruna 5.sini düzenlediği KYÖD Şiir Ödülü bu yıl
01.01.2006 tarihinden sonra yayımlanmış şiir kitaplarına
verilecektir.

Seçici Kurul Üyelikleri Çiğdem Sezer, Ahmet Özer, Özgen Seçkin, İhsan
Topçu, Nejat Gacar, Ruhan Odabaş ve Hayrettin Geçkin'den
oluşmaktadır.

1000 YTL'lik para ödülü yalnızca birinciye verilecektir. 8 adet
kitapla son katılma tarihi. 02.07.2007

İletişim:
Ayşe Özgür, Merkez Bankası Yanı, Metropol İşhanı, Kat.4
İZMİT - KOCAELİ
Tel: 0262 331 40 44

Semra BAŞLAK
Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği Başkanı

MADENCİ ÖYKÜLERİ YARIŞMASI

Maden Mühendisleri Odası tarafından Edebiyatçılar Derneği'nin
katkılarıyla, ilk defa bu yıl "Madenci Öyküleri Ödülü" verilecektir.

1- Yarışma, amatör ya da profesyonel tüm öykücülere açıktır.
Yarışmaya; madencilikte emeğiyle geçinenler hakkında yazılmış her
türlü öykü katılabilir.
2- Ödüle aday yapıtlarda, Türkçeyi kullanmadaki başarı, yazınsal
duyarlık da aranacaktır. Öyküler daha önce yayımlanmamış olmalıdır.
3- Öyküler; çift aralıkla, daktilo ya da bilgisayarla yazılmış
olmalıdır.
4- Yarışmaya en çok üç öyküyle aday olunabilir. Öykülerde sayfa
sınırlaması yoktur. Yapıtlar Bilgisayar ortamında (Times New Roman, 12
punto, 1.5 satır aralığı ölçüleri ile) yazılacaktır.
5- Öykülerde açık ad ya da imza kullanılmamalı, bir rumuz
yazılmalıdır. "Öykücünün adı, soyadı, adres ve telefonları, yaşam
öyküsü ve fotoğrafı" ayrı bir zarfa konmalı, öykülerde kullanılan
rumuz bu zarfın üzerine de yazılmalı ve zarf kapatılmalıdır.
6- Seçici Kurul; Aysu Erden, Özcan Karabulut, Sezer Ateş Ayvaz,
Hürriyet Yaşar, Engin Çetinbağ'dan oluşmaktadır.
7- Ödüller; birinci 1000 YTL, ikinci 750 YTL, üçüncü 500 YTL'dır.
Sonuçlar "Dünya Madenciler Günü" olan 4 Aralık 2007 tarihinde
açıklanır.
8- Maden Mühendisleri Odası; ödül kazanan öykülerle yayınlanmaya değer
görülen öyküleri, her birine 100 YTL telif ücreti ödemek üzere kitap
olarak yayımlayabilir. Bu öyküleri diğer yayın araçlarında da
kullanabilir. Ödüle katılan yapıtlar geri verilmez.
9- Ödüle aday yapıtlar 5 kopya olarak aşağıdaki adrese taahhütlü
mektupla gönderilecek ya da elden teslim edilecektir. Son başvuru
tarihi: 02 Kasım 2007'dir.

"TMMOB
Maden Mühendisleri Odası
Madenci Öyküleri Yarışması
Selanik Cad. 19/4 Kızılay-ANKARA"
İletişim: 0312 425 10 80 E-posta: maden@maden.org.tr
Bilgi: www.maden.org.tr

Semir Aslanyürek

Semir Aslanyürek
Yönetmen, Senarist



Semir Aslanyürek

SENARYO KURAMI
Kapak grafiği: Fatih Durmuş
İkinci basım: Nisan 2004


1956 Antakya doğumlu olan Semir Aslanyürek, 1979-1986 yılları arasında SSCB Devlet Sinema Enstitüsü, Film Yönetmenliği Fakültesi, Oyunculuk ve Film Yönetimi Bölümü’nde lisans ve yüksek lisans eğitimi gördü.1993’ten beri Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-Televizyon Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak hizmet veriyor İyi derecede Arapça ve Rusça bilen Aslanyürek’in çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmış kuramsal yazı ve söyleşilerinin yanısıra Senaryo Kuramı (1998) isimli bir kitabı ve Sinemada Görüntü Kurgusu (1995) isimli bir çevirisi bulunuyor.

Senaryolarını yazdığı ve yönettiği filmler:
Eve Giden Yol 2006
Şelale 2001
Vagon 1993

29.05.2007

Arif Berberoğlu

22 Eylül 1959'da Antakya'da doğdu. İlk ve ortaokulu Reyhanlı'da yatılı okudu. 1976 yılında Van Sağlık Koleji'ne girdi ve bu okulu Konya'da bitirdi (1981). Aynı yıl sağlık memuru olarak Kars'ın Göle ilçesine tayin edildi; dört yıl bir köy sağlık ocağında görev yaptı. Askerlik sonrası, 1986'da Ankara'ya gitti ve AÜ-DTCF Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne girdi; 1990'da mezun oldu. Dört şiir kitabı olan Berberoğlu, bu şiirleriyle Petrol-İş sendikası Şiir Ödülü; Kültür Bakanlığı Şiir Başarı Ödülü ve Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü sahibidir. Şiirlerini (ve şiir çevirilerini) çeşitli yazın dergilerinde (Varlık, Evrensel Kültür, Damar, Kıyı, Kum, Berfin-Bahar, Kül vb.) yayımlatmayı sürdürüyor.
Berberoğlu'nun Çevirileri:
- Nekrasov, Sanatı-Şiirleri (Promete Yayınları, 1993)
- E. Kazakeviç, Yıldız (Evrensel Kültür Yayınları, 1995)
- Ş. Aleyhem, Küçük Motl (Kültür Bakanlığı Yayınları, 2000; İmge Kitabevi Yayınları, 2004)
- Ş. Aleyhem, Keman (Kültür Bakanlığı Yayınları, 2002)

---


Aşkın Ülkesi Olmaz

1

Bir yürek durur da her gövdenin kafesinde
Sığmaz her gövde her zaman yüreğe
Nasıl ertelerim yarına seni
Fırtınaya tutulmuş bir gülken yüreğimde

Gece uzaktı
Kanı akardı suyun mayısın teneşirinde
Serilirken hüznün tutuşan kilimi
Göçmen kuşların terk ettiği güze
Bense
Çıkılamaz bir yolculuk sanırdım sana gelmeyi
Öyle miydi
Beklerdim, ellerim tozlanırdı ceplerimde
Gözlerimde soğurdu kömür trenleri

2

Yağmurlarla dolan akvaryumda
Yüzgeçlerim yanık ve mavi
Seni seviyorum
Benim yamalı kefenlere sarılı günler demeti ömrüm
Pamuk toplayan kadının sütündeki şiir gibi

Çiçeklenmiş nar fidanı sandım ateşini
Bir dokundum bin dağlandım
Duman aldı başını gitti
Ne dikenli teller, ne asker
Hiç olmadı aşkın ülkesi

Ferhat Zidani




Sürgün

Nereye tutunsam
Sana savrulurum
Çöl yalnızlığımın kum fırtınalarında

Çingeneliğimin yurtsuzluğusun
İz sürdüğüm yollarda
Elimden alınmış tacım
Sırrıma vurulmuş mührümsün.

Duldasız bir harabeyim
Hükmünün geçtiği gecelerde
Asası çalınmış firavunum
Deryası kurumuş nilüfer.

Kamçılanmış günahkarlığımla
Ayışığında çaldım salkımlarını

Tanrılar ne bilsin
Aşk için ölmeyi
Tutuşan tenin tapınağına
Merasimsiz girmeyi

Çiganların raks ettiği akşamlarda
Çalgısı kırılmış göçebeyim
İrem bağlarının sürgünüyüm
Sürülsem sana sürülürüm.

Halit Çelenk









Halit Çelenk, 1922 yılında Antakya'da doğdu. Birinci Dünya Savaşı sonunda Fransız topçusu Antakya'yı döverken ve ailesi Harbiye köyüne göçerken üç buçuk aylıktı. İlkokulu Mektebi Sultani'de okudu, orta öğrenimini Fransız mandası döneminde Fransızların yönetimindeki lisede tamamladı. 1944 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1962 yılında eşi Şekibe ile birlikte Türkiye İşçi Partisi'ne üye oldu. Partinin Ankara il yönetiminde sekreter ve genel yönetim kurulunda üye olarak görev yapan Halit Çelenk, yaşamı boyunca ülkemizin demokratikleşmesi, hukuk devletinin tam olarak kurulup yerleşmesi, hakça bir toplumsal düzenin gerçekleşmesi için çalıştı. İnsan hakları savaşımında, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasında yazar ve savunman olarak yoğun uğraş verdi. 1960'lı yıllarda İlerici Avukatlar Derneği ve yine Devrimci Avukatlar Derneği'nin kurucu ve yöneticileri arasında yer aldı. 1965 yılında Fakir Baykurt'un başkanlığında kurulan Türkiye Öğretmenler Sendikası'nın (TÖS) daha sonra kurulan Tüm Eğitim ve Öğretim Emekçileri Birleşme ve Dayanışma Derneği'nin (Töb-Der) hukuk danışmanlığını yaptı. 1968 yılında Türk Hukuk Kurumu'nun ikinci başkanlığını yaptı. 1975 yılında Çağdaş Hukukçular Derneği'nin kurucuları arasında yer aldı ve başkanlığını yaptı. Yine İnsan Hakları Derneği'nin kurucuları ve yöneticileri, ayrıca İnsan Hakları Vakfı'nın kurucuları arasında yer aldı.

12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde, Dev-Genç, THKO, TİP, TKP, TSİP, Dev-Yol, DİSK, Barış, Türkiye Yazarlar Sendikası, Halkevleri Köy-Koop, vb. davalarda savunmanlık yaptı. Barış davasında ve Aziz Nesin'in öncülüğünü yaptığı Dilekçe davasında sanık olarak yargılandı ve beraat etti. Nâzım Hikmet'in kız kardeşi Samiye Yaltırım tarafından kurulan Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nın yönetim kurulunda görev aldı, Nâzım Hikmet'e yapılan hakaret davalarında müdahil olarak Samiye Yaltırım'ın avukatlığını yaptı.

Başta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan olmak üzere Taylan Özgür, Mahir Çayan, Gün Zileli, Melih Pekdemir, Kemal Türkler, Aziz Nesin, Mahmut Dikerdem, İlhan Selçuk, Oktay Akbal, Dr. Erdal Atabek, Vedat Türkali, Mihri Belli, Uğur Mumcu, Remzi İmame, Mümtaz Soysal, Bahri Savcı, Adalet Ağaoğlu, Işık Kansu, Muzaffer İlhan Erdost, Süleyman Ege, Melike Demirağ, Sadun Aren, Abdullah Baştürk, Vahat Erdoğdu, Seyhan Erdoğdu, Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Asım Bezirci, Arif Damar, Öner Yağcı, M. Emin Değer'in de aralarında bulunduğu önemli adların savunmalığını yaptı.

Halit Çelenk'in Yayımlanmış Eserleri:

- İdam Gecesi Anıları, 1973. - THKO Davası, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Arkadaşlarının Sorgu ve Savunmaları, Yayına Hazırlayan: Halit Çelenk, 1974. - Hukuk Yazıları, TÖB-DER Yayınları, 1974. - Devlet Güvenlik Mahkemeleri Niçin Kaldırılmalı?, 1976. - Bildiri Yayınlama, 1976. - Hazırlık Soruşturması Aşamasında Savunma Hakkı, 1977. - Toplantılar ve Yürüyüşler, 1977. - Hukuk, (TCY'nın 141-142 ve 146. Maddeleri Uygulanmasında Mahkeme ve Yargıtay Kararları), 1985. - Hukuksuz Demokrasi, 1985. - 141-142. Üzerine, (Maddelerin Kaynağı, Değişiklikler, Gerekçeler ve Uygulamalar), 1985. - Hukuk Açısından TÖB-DER Davası, Savunmalar, Kararlar, 1990. - Umut Hangi Dağın Ardında? 1993. - Barış Savaşçıları, 1996. - Beş Kapı-Beş Kilit, 1996. - Türkiye İşçi Partisinde İç Demokrasi, 2002.

Selamet Bağcı

Yeniden

İhtilal açlıklar eskitiyor geceyi
Tütsü mevsimlerin gül kaçamağı
duruşlarımın ıslaklığıyla yasını tutardım
çöl!

Kelebeğin kanattığı güllerdi
Kırmızıda yitirdi aşkları
duyulmayan masallarda adresler kayıp
başka dillerde tenha yolculuklar kutsanır
İhanetlerin yorgunluğu göçmenlerin sevda yaşı
adımlarda tuzak
suskularımın suladığı ağaçlar
ödünç iki ayna arasında sıkışmış yaşlarla
dilsiz ırmaklara yatırır gölgesini
Yaprakların çığlığı hasta sesinde bir esinti, sargın
"Şebiyelda"da yarasalara bulaşmamış asude bir
kaçamak!
Kekik kokusu kekliklerin sarsıyor susup üşümeleri
bedenimde tutsaklığın filizi reyhan
hala batıyor çocukluktan kalma rahatlığı bir kedinin
sahipsiz gözyaşı ilk
Sevgim gülümseyişlerimin rengini sular mısın?

---

Kuyusunu Kaybeden Su-1

Mevsim aykırılığından sızıyor
Boyamaya soyunuyoruz üşüyen beyazları
Mecruh renkleri tutuşmuş
Bir tabloydu acemiliğimiz

Ürpertili ilk kabullenişler
Gözlerde süreğen açlık
Değil yaprakların çiçeklerin aynı büyümediği
Şaşma alışkanlığında kırık kanatlar onaracağız

Gizli elleri vardı saman yolunun
Dağ sertliğinde sökülen elbiseleri
Aşka inancı acımış
İntiharı soluyup güllerini suluyor

Çöl ağıtlarından ketum çocukların
Denizleri sırtlamış kanayan bir kayığım

Hançeri sancılarda renk atımları
Şahika yollarında uçuş sözcüsü kuşlar

---

Kuyusunu Kaybeden Su-2

Gittikçe gelincik olma yolunda
Eldiveni sarı ellerle soyuluyor
Siyah başlıklarda çan bekçiliğimiz

Kırmızı tüllü bir ilk sevişmeydi
Annemin düşlerinden kovuldum
Ki bilmiyorum karabasanlar
Ürkek mi basardı uykularımızı

Bütün geceler ele veriyor
Savaşan ağızlarla
Havada tükettik balık güzlerini
Yeni düşler susku trafiğinde
Korku kazalarına uğradığımız çarpmalarla
Denizin mayasını çaldı çocuklar
Dalgalarında çıplaklığımızın okşandığı renk

Sonsuza ölmek
Ve yaşamı hiç olmadığı kadar sevmek için
İşlediğimiz ilk cinayete kan bağışlamalıyız belki de
Dudaklarımızın şarabında yıkanıyoruz

Elimizde kan lekeleri
Damarlarda üreyen asma
Sokulganlığında boğuluyoruz
Adadığımız yalan kurbanlar
Bağışlanmamıza kuruluyor mabetler

Yalan dokunuşlar öpüşler
Ve odadaki giz buğusu mihrap
Yasak, rakik taşıyoruz ılgınlarında

Pencereleri gözle
Kristal kuşlar kanat çırpacak
Geceler dinginleşecek
Soykalı kırgınlığımızda

Bundandır ilk sevişme öncesi aşk
Dahaa çok yakışırdı saçımızın razına

Selamet Bağcı

Orhan Tüleylioğlu



Kitapları:
Anların Tetiği (Şiir), Her Karşılaşma Bir Veda (Şiir),
Okumak mı O da Ne? (Derleme), Barbar Uygarlık (Deneme)..

Neden Öldürüldüler? / Babam Neden Öldürüldü Anne?
Orhan Tüleylioğlu
um: ag Yayınları; Şubat 2007

Orhan Tüleylioğlu , 1965'te Antakya'da doğdu. Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdi. Şiirin yanı sıra karikatür, araştırma, inceleme ve denemeyle uğraştı.
Bu türdeki çalışmaları birçok gazete ve dergide yayımlandı. Şiir dalında pek çok ödüle değer görülen şair, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı yayın yönetmenidir.

---

Her Karşılaşma Bir Veda

gözyaşları henüz ödenmemiş
maskeli bir oyunda
sonları koşan
soluğuma yerleşmiş bu bahar
ama herşey ne kadar dağınık
bazen ezberlenmiş
bir hüzün koyuluğunda

bütün kapılar kapanıyor yarına
sessizliğe ödeniyorum
bir mevsimi teşhis ediyorum
cesetler arasında

her karşılaşma bir veda
benim için bir son daha ekle aşka

Mehmet Hameş





1959 yılında, Hatay'ın Hassa İlçesi'nde doğdu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi burada bitirdi. Adana'da başladığı yükseköğrenimini, 12 Eylül nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldı. 1973-1981 yılları arası gazete ve dergilerde fıkra ve şiirleri yayınlandı. Halen Adana'da özel bir şirkette çalışmaktadır.

Uzun süre yazmaya ara verdikten sonra da; Damar, Çağdaş Türk Dili, Güzel Yazılar, Düşlem, Bahçe, E, Varlık başka olmak üzere çeşitli dergilerde şiirleri yayınlandı. 2000'de Dünya Kitap Dergisi Şiir Ödülü'nü aldı. Yaktığın Coğrafya şairin ilk kitabıdır.


Yapıtları :
Yaktığın Çoğrafya / Can Yayınları, 2001
Tay ve Ter / Yom Yayınları, Aralık 2004

---


Karşılıksız

Günün aydınlığında
Bedenim ışık toplar

Yıldızlar toplar
Küpü kırık gecede

Susuz yazda
Ak bulut olur saçım
Göğsüm kor demir
Su verilmesi gereken

Su tozları dökülür
Gözlerinden Çukurova'ya
Pamuk yüreğim.

---

Ayrılıktan Söz Ettiğin An

Ayrılıktan söz ettiğin an
Kanım solan bir çiçek olur
Uç verir zifir yara

O gün
Yorgun anılar getirir gözlerime
Yorgun bakışlar
Yabanarıları konar kirpiklerime
Deniz atları cirit atar gecede

Kırılır gülüşlerim
Güneş tararken saçlarını
Kalırım bir başıma
Bir gül susar
Düşer dalından bir yaprak daha

Mehmet Hameş

Hüseyin Ferhad

l954’te Hatay’ın Hassa ilçesinde doğdu. İlk ve ortaokulu Hassa’da okudu. 1972’de parasız yatılı Mersin İlköğretmen Okulu’nu bitirdi. İki yıl Urfa’da sınıf öğretmenliği yaptı. 1979’da Gazi Eğitim Enstitüsü Matematik Bölümü’nden mezun oldu. Gazi Eğitim Enstitüsü’nde öğrenciyken girdiği Film-Radyo-Televizyon ile Eğitim Merkezi’nde radyo program yazarı ve yönetici olarak on iki yıl çalıştı. 1990’da Ankara’dan Adana’ya göçtü. Ticarete atıldı. Beş yıl matematik öğretmenliği yaptı, 2000’de bu görevinden emekliye ayrıldıktan sonra ticarete geri döndü. Halen Adana’da yaşıyor.
İlk şiiri “Kürt Çiçekleri” 1978’de Yeni Türkü’de yayımlandı. Aynı yıl Sanat Emeği’nde tekrar yayımlandı. Akabinde İngilizce, Hollandaca, Almanca ve Kürtçe’ye çevrildi. Ve Yürüdük Gecenin Ateşleri İçinden’le 1984 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’nü Behçet Aysan ve Bedrettin Aykın’la paylaştı. Söyle Gölgen de Gitsin’le 1994 Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü, Kılıç İpekte Sınanır (Toplu Şiirler 1982-2000) içinde yer alan Hazer İçin Birkaç Sarı Gül’le de 2001 Altın Portakal Şiir Ödülü’nü kazandı. Beşir Sevim’in hazırladığı Hüseyin Ferhad Şiirinin Kültür Sözlüğü Mersin Üniversitesi tarafından bitirme tezi olarak kabul edildi (2002). Antalya Kültür Sanat Vakfı’nca ödül alan kitabına ilişkin sempozyum metinleri Hüseyin Ferhad Şiiri (2003) adıyla kitaplaştırıldı. 2. Mediterrane Letteren Festival çerçevesinde “Akdeniz’in Sıfır Noktası” adlı şiirinin yedi bölümü Hollandaca’ya çevrildi (2003). Yom Sanat dergisi “Artık Gelmem Otağınıza” başlıklı bir Hüseyin Ferhad dosyası yayımladı (Mart-Nisan 2004).
Şiir kitapları: Deniz Çobanları (1982), Ve Yürüdük Gecenin Ateşleri İçinden (1984), Söyle Gölgen de Gitsin (1993), Hayal Ülkesinin Keşfi (1995), Hazer İçin Birkaç Sarı Gül (2000), Kılıç İpekte Sınanır (Toplu Şiirler 1982-2000), Sîmurg (2004).
Şiir kitaplarının yanı sıra Aşka ve Barbarlara Dair (1995) adlı bir deneme, Cennet Diye Bir Yer (1997; 2002) adlı bir de anlatı kitabı yayımlandı.

---

KÜLLERİ EŞELEMEK

İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.

Dilsizim.

Çırpınmayı bile unutmuş bir serçe
gibi saklarım göğsüme kanatlarımı,
kadınlığın böyle karşıma dikeldikçe
utanırım seni sevdiğimi söyleyemem.

Dilsizim.

Bilinç denen şey şeffaf bir hançer
her gece deşer yaramı,
yıllar divâne ömrümden zulümle geçer
halsizim seni sevdiğimi söyleyemem.

Dilsizim.

Eski yalnızlıklardır soframdaki nicedir
hayatla katlayamam yorgun yaşımı,
büyük aşklar hep gecikmeli gelir
garibim seni sevdiğimi söyleyemem.

Dilsizim.
Erken geldin dünyaya, benden önce
benden önce koştun yollarımı,
şu ince yağmur dinince
gideceğim seni sevdiğimi söyleyemem

Misafirim.

Murat Altunöz

Balkonlar


Gece düşler kurmak için balkondan şehre bakıyorum.
Trampetlerin sesleri geliyor uzak ışıklardan.
Gözlerimde binlerce yüz,
Tutuşmuş ve yalnız.

Hangi Balkona baksam, kavgadan yeni çıkmış,
Şimdi tam zamanıdır diyen abimin sesine benziyor
Halep’in tüm balkonları.

Zamana düş kurmak için,
balkondan şehre bakıyorum.
Ne annem giriyor, düşüme ne sürgün.

---

Sönmüş Kandiller

Aşka giydirdik hüznümüzü
Mavi gemilere yükledik
Sürdük hayatın deltasına

Şimdi biz mi suçlu olan
Yoksa kentler mi!

Uğultusunu unuttuğum trenlerde
İlk öpüşmenin sıcağında kaybederken
Gülmeyi, ölmüştü, kızıl atlara
Binip giden hırçın çocuklar.

Ardından bir tambur çalsam
diyorum, gecenin kuzeyine doğru,
Hepiniz duyardı.
Derken,
Kandiller sönerdi ve öylece
Kaldırırdım başımı, yenik mevzilerden.
Şimdi herkesin dediği gibi
Mülayim’im artık

Çünkü yıllar var ki özlemişim,
son vapurda, karşı kıyıya uğurladığım her dostu.

Murat Altunöz

Özcan Özgün

1974 yılında Antakya’da doğdu. Özel Eğitim Bölümünü bitirdi. Mevsim Halleri adlı kitabı var.(Şiir, Düşyolu Yay., Kasım 2002, Ankara) Karalama Kültür-Sanat-Edebiyat Dergisinin Yazı İşleri Sorumluluğunu ve Yayın Kurulu Üyeliğini yaptı.
Dar Sokak Edebiyat Dergisinin yayın kurulunda bulundu(İlk 8 sayı). Savaş ve Şiir, Barış ve Şiir adlı dosyayı Murat Altunöz’ le hazırladı. Şiir ve Yazıları; Gerçek Sanat, Takıntı, Güney, Kardelen, Öğretmen Dünyası, Karalama, Delirium, Taflan, Dar Sokak dergilerinde yayınlandı. Demokratik Kitle Örgütlerinin çağrıcılığını, üyeliğini, kuruculuğunu ve yöneticiliğini yaptı. Antakya Kent Akademisi Derneği’nin yönetim kurulu üyesidir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
----
DÜŞLERİ BEYAZ ÇOCUK

Üzüm salkımı yüreğin yediverendi
Sıcak gecelerde
Damdan dama umut dağıtırdın

Ekim geldi
Gittin
Soğuk gece kırgın sana

Düşleri beyaz çocuk
Gülünce tam ağız
Koca yürek gülerdin
Ağladımıda öyle

Düşüncelerden düşlere
Ne güzel dalardın

Şimdi düşlerin dillerde
Türkü türkü
Düşlerin alanlarda
Dalga dalga
Ses ses

Doğurmaz toprak
Kuşlar göçmez bahara
Açmaz bir daha karanfiller
Sen gelene kadar

Düşlerin dimdik
Ellerin sıcak
Düşlerin düş
Ellerin el
-----
ACI YILLAR ZOR ZAMANLAR
Özcan Özgün
Zihrilben Yıldız için
I.
aynı rüyadayız

anlatıyorsun
sabah yağmurlarını
babanın ince yüzünü

hüzün bakan gözlerini annenin
yeşil çaputlar bağlarken türbeye

çocukluğunun zeytinliklerini
incir üzüm dallarını vadi kenarındaki
bir de
ninnisiz büyüyen çocukları

ablanın hediyesi kazak naftalin kokuyor hala
hiç giymedin
hiç de giymeyeceksin
yadigar olması önemli senin için

II.
esmer bir akşam
seyhan nehri aydınlatıyor etrafı
onurlu ozanlar türkülerini söylerken
saçını okşuyor Akdeniz

kulağına fısıldıyor rüzgar
ey zihrilben
dert etme her şeyi
birden bire mutlu olup
birden bire mutsuzlaşan
başkaları için iğneden geçip
kendisi için bir şey yapmayan

acı yıllar geçer
zor zamanlar da
tabii isteriz
uzak denizler görmeyi
düşlerimiz olmasa nasıl yaşarız
bu kahırlı dünyada
--------
Hiç durmadan Yağıyor Kar

Hiç durmadan Yağıyor Kar

Mustafa ya Mustafa
Hadi anlat

Yavaştan demleniyor gece
Hiç durmadan yağıyor kar
Mahzun aşklar acıtıyor yüreğimi
Kraliçeler hançerliyor yiğit şövalyeleri

Kumral bir çocuksun işte
Kuzeyli türküler söyleyen
Yeni bir akıntı peşindesin
Yeni bir hüznün davetçisi
Dinle
Şehrin sokakları çağırıyor seni

Herkes gibi olmayan sesin
Yazılmamış kitap okur

Çabuk biten bir oyundu gece
Dolup boşalıyor garlar sensiz
Hiç durmadan yağıyor kar
Düşler daha kalabalık düşüyor
Gecenin en son deliğine
Ankara kalesi gülümsüyor.

Niye sustun
Suskunluğunla ağlar bu şehir
Delil sayılmaz söylediklerin aşka

Mustafa ya Mustafa
Zil çaldı kapıyı aç

Duran Yaşar

Açelyam Çiçek Açmıyor

Son günlerde, Fulin Hanım’ın köpeği Arçi’nin huysuzluğu üstündeydi. Durduğu yerde hırlıyor, havlıyor; bir bir odaları geziyor, sokak köpeklerine ilgi duyuyordu. Bunlar daha önce yapmadığı şeylerdi. Aşıları düzenli yaptırılmış, birkaç gün önce köpek kuaförüne götürülmüş, veteriner kontrolünden geçmişti. Oldukça sağlıklıydı. Veteriner, Arçi’nin kızıştığını, çiftleşmek istediğini söylemişti. Fulin Hanım, kocası Adnan Bey’le Arçi’ye bir eş bulmak için seferber oldular. Telefonla sormadık yer bırakmadılar. İldeki yerel bir gazeteye, “Kızları Arçi’yle çiftleşmek üzere ‘kaniş’ cinsi, aşısı düzenli yaptırılmış, sağlıklı, beyaz renk bir damat adayı aranıyor” diye duyuru bile verdiler. Bir sokak köpeğiyle çiftleşmesinden korkuyorlardı.
Gün kaba kuşluk olmuş, Fulin Hanım hâlâ uyuyordu. Arçi, her sabah yaptığı gibi, Fulin Hanım’ın karyolasına usulca çıktı; yavaşça kucağına sokuldu. Uzun uzun kokladıktan sonra önce ağzını, sonra yüzünü yaladı. Fulin Hanım ister istemez uyandı. Gülümsedi. Bütün sevecenliğiyle, “yaramaz” diyerek Arçi’yi kucağına çekti. Bir anne sıcaklığıyla okşadı. “Canikom annesini özlemiş de yatağına gelmiş. Hoş gelmiş, sefalar getirmiş. Kızımın anne olası gelmiş.” diyerek öptü. “Canikom” dedikçe ağzından bir canikom daha çıkıyordu. Bir iki şakalaştılar. Arçi, sevildiğini anlıyor, türlü şaklabanlıklar yaparak sahibine yaltaklanıyordu. Hırlar gibi anlaşılmaz sesler çıkarıyordu.
Fulin Hanım yatağından kalktı. Arçi’nin mamasını verdi. Duşa girerek akşamdan kalan günahını temizledi. Kocasının işe gitmeden önce hazırladığı kahvaltıyı yaptı. Günlük saç bakımını, makyajını yaptırmak için telefonla kuaförünü çağırdı. Küpelerini, kolyesini taktı. Güneş gözlüğünü alnından az yukarı yerleştirdi. Böyle daha başka oluyordu. Ayna karşısında dakikalarca giysilerinin birini çıkarıp birini giydi. Modaya uygun bir giysi seçti. Yeşil ve sarı modaydı. Giyindi. Vücudunu hayran hayran seyretti. “Alların yakıştığı çağ” diye mırıldandı. Özseverlik derecesinde kendi bedenine âşıktı.
Sarışın, ak tenliydi. Oldukça bakımlı, lekesiz çocuksu yüzü ile çağla yeşili gözleri uyum sağlıyordu. Diri, canlı göğüsleri dikkat çekiciydi. Narçiçeği ruju, göz rengine uygun farları dişiliğine dişilik katıyor, daha bir kadınsılaştırıyordu..
Formunda kalmak, evliliğin tadını çıkarmak gerekti. Pörsümüş bir beden, sarkmış bir meme!... Tanrı korusundu!... Düşünmek bile istemiyor, çocuk yapmamak için titizlikle korunuyordu. Dünyaya bir daha gelecek değildi ya!...
İlçedeki beş eczacıdan biriydi. Tek bayan eczacı. En büyük eczane kendisinindi. Eczanesinde yok yoktu. Aranılan her ilaç vardı. Üniversiteyi bitirdiğinde, “Kantarcılar’ın Zeynep eczacı çıkmış!...” diye ilçede günlerce konuşulmuştu. Üniversiteyi bitirir bitirmez, işini hazır bulmuştu. Babası, Kantarcıların Kara Memet, harcamaya kıymadığı paralarını biricik kızı için esirgememiş; iç düzenlemesinden, dış görünümüne, tabelasından ışıklandırmasına kadar her şeyi görkemli bir şekilde hazırlatmış; kesenin ağzını cömertçe açmıştı. Ne de olsa biricik kızıydı. Rahmetli anasının adını taşıyordu.. Ailenin ilk üniversite mezunu, gurur kaynağıydı. Şimdiye kadar Kantarcılardan liseyi bile bitiren çıkmamıştı.
Asıl adı Zeynep’ti. Babaannesinin adıydı. Üniversiteye başladığının ikinci yılında adını klasik, sıradan bir ad olarak görmeye başladı. Ajlan... Yelda... Yeşim... Değiştirmeliydi. Modaya uygun, çağdaş bir ad olmalıydı. Sözlüsü Adnan’la “Fulin” üzerinde anlaştılar. Babası onca, “Zeynep anamın adıdır, değiştirme” dediyse de, dinletemedi; yargı kararıyla, “Fulin” olarak değiştirdi. Babası hâlâ Zeynep diye sesleniyordu.
Eczaneye geldiğinde saat on biri geçiyordu. Yerine oturmadı. Bir süre akvaryumdaki balıkları izledi. Çıraklardan birine balıklara yem vermesini işaret etti.
Kafesteki muhabbet kuşlarının oynaşmalarını izlerken dünkü geceyi anımsadı. Unutamayacağı, ateşli bir geceydi. Derin bir iç geçirdi. Vücudunu ateş bastı. Kasıklarında başlayan bir sancı kaburgalarına doğru yayıldı. Haz veren, tatlı bir sancıydı bu... Polikliniği aradı hemen. Kocasıyla bir şeyler konuştu. Telefonda konuşmuyor, adeta sevişiyordu. Bütün dişiliği üstündeydi. Jest ve mimikleri her şeyi anlatıyordu.
Akvaryum ve muhabbet kuşlarından sonra açelyalarına yöneldi. Yan taraftaki balkonda, Arçi kadar, belki de Arçi’den fazla sevdiği açelyaları vardı. Kırmızı, pembe, beyaz çiçekler açıyordu. Kokusuz bir çiçekti; ama olsundu. Açelya romantik bir addı. Bir ara ad olarak almayı bile düşünmüştü. Her mevsim cömertçe açan, bol su, yarı güneş isteyen bir çiçekti. Her türlü bakımını yaptırdığı halde bir türlü açmıyorlardı. Bir sorun olmalıydı...
İlçenin pazarı olduğu için çarşı gibi eczane de kalabalıktı. Eczaneye girip çıkanlar Fulin Hanım’ın ilgisini hiç çekmiyordu. Aklı açelyalarındaydı. Nasıl olsa yılların kalfası Sefa Efendi eczaneyi rahatlıkla idare ediyor, kendine gereksinim kalmıyordu. Yılda bir kez de olsa, bazı doktorların yazdığı ilaç formüllerini bile Sefa Efendi kendine sormadan hazırlayabiliyordu. Ayrıca, doktora gidemeyen hastaların hem doktoru, hem de eczacısıydı. Daha çok köylerden gelen hastalar, doktordan çok Sefa Efendi’ye inanıyorlardı. Hasta, şikayet(ler)ini anlatsın yeterdi... Sefa Efendi ilaçları şıppadak veriyordu.
Fulin Hanım telefonda konuşurken içeri üstü başı dağınık, yaşlı bir adam girdi. Güneşten ağarmış şayak şalvarı ile ayağındaki lastik çizmeden dağ köylerinden olduğu belli oluyordu. Güneş yanığı yüzü, en az bir haftalık sakalıyla daha da yaşlı görünüyordu. Şalvarının cebinden çıkardığı buruşuk bir reçeteyi Sefa Efendi’ye uzattı. Sefa efendi, reçeteye bakarak ilaçları raflardan tezgâhın üzerine indirdi. İlaçların tutarını hesaplarken yaşlı köylü cebindeki parayı tezgâhın üzerine koydu. Sefa Efendi bakar bakmaz paranın eksik olduğunu söyledi.
“Biraz indirseniz olmaz mı? Çocukların anası hastanede yatıyor da...”
“Amca, burası eczane, manav değil. İlacın üzerinde ne kadar yazıyorsa o kadar alırız.”
Adamın köylü kurnazlığı yaptığını sanan Sefa Efendi, “Öteki ceplerine de bir bak bakalım...” diye üsteleyince, “Başka param yok” diyebildi titrek bir sesle.
Sefa Efendi ilaçları yeniden rafa yerleştirirken, yaşlı adam kapıya yöneldi. Fulin Hanım, telefonda, ağlamaklı bir sesle, “Açelyam çiçek açmıyor Okan Bey!... Alo Okan Bey!... Beni dinliyor musun? Açelyam... açelyalarım...” diyordu.

Duran Yaşar
ADA
üç aylık edebiyat-kültür dergisi
Sahibi: Serkan Türk
Yayın Yönetmeni: Ercan Yılmaz
Yayına Hazırlayanlar:Ercan Yılmaz, Arzu Alkan, Serkan Türk
e-posta: ada_nil@yahoo.com
serkanturk61@yahoo.com
Yazışma adresi: PK. 203 Trabzon, www.adadergisi.com

---

Andız
Üç Aylık Şiir Seçkisi
İmtiyaz Sahibi: Mehmet Okur
Genel Yayın Yönetmeni: A.Uğur Olgar
Yayın Danışmanları: Ahmet Günbaş, Uluer Aydoğdu
Yayın Kurulu: A.Uğur Olgar, Aylin Süreyya Antmen, Akın Zayim, Ahmet Gedik
Yazışma Adresi: P.K. 17 Silifke / Mersin
E-mail: andizdergi@hotmail.com, andizdergi@mynet.com

---

AKATALPA
aylık edebiyat dergisi

Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü : Melih Elal
Yayın Yönetmeni : Ramis Dara
Yazışma Adresi : Ramis Dara P.K. 68 16361 Ulucami - BURSA
E-mail Adresi : akatalpa@ hotmail.com
İnternet Adresi : www.akatalpa.com

---

Akköy Dergisi
Akköy Kütüphanesi,
Şükran Güngör Sokağı,
Akköy-Didim-AYDIN
akkoydergisi@gmail.com

---

alaz
edebiyat dergisi
1832 Sok. 28/8 Karşıyaka-İZMİR
alazdergi@hotmail.com

---

Aşkın e-HALİ Dergisi
Albayrak Cad. Yaşar Çenesiz Apt.
No:6/2 - ÇORUM
askinehali@askinehali.com

---

Aykırısanat
kültür/sanat/edebiyat dergisi
P.K. 774, 01324 Çarşı / ADANA
aykirisanat@mynet.com, ayre@netbul.com

---

BERFİN BAHAR
Aylık Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi
BERFİN BASIN YAYIN VE TİC. LTD. ŞTİ Cağaloğlu Yokuşu, Evren Han No: 29 Kat: 3 / 55-56 Cağaloğlu- İstanbul
www.berfin.net

---

BH SANAT Dergisi
Sahibi: Bülent Solmaz
Yazı İşleri Müdürü: Züleyha Dağlı
Yayın Yönetmeni: Pali Canon
Yayın Kurulu: Gülseli İnal / İdil Berf / Nilüfer Oktay / Nazmi Bayrı / H. Çiğdem Yorgancıoğlu / Pelin Yılmaz / Bülent Özcan
Poetika Danışmanı: Bahattin Avcu
İLETİŞİM: redkisot@yahoo.com / bhyayinlar@yahoo.com
YAZIŞMA: 1196-01121 Cemalpaşa

---

Biri dergisi
Serencebey yokuşu. 35/19
34353 beşiktaş-İSTANBUL
birisiir@hotmail.com

---

Bireylikler
İki Aylık Kültür Sanat Edebiyat Dergisi
Sahibi: Halim Şanlıdağ
Hazırlayan: Halim Şafak
Yazışma: Halim Şafak P.k. 271 38002 Kayseri
e-mail: bireylikler@ yahoo. com.
bireylikler@gmail.com

---

ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ
Adres: Konur Sok. No. 30/1 06640 Kızılay-Ankara
İletişim: ctd@dildernegi.org.tr; idizman@dildernegi.org.tr
Web: www.dildernegi.org.tr

---

Ç.N.(Çevirmenin Notu)
Şimdi Yayıncılık adına sahibi : Vedat Akdamar
Yayın Yönetmeni: Tozan Alkan
Yazı Kurulu: Şeref Bilsel, Gökçenur Ç, Dilek Değerli, Sabri Gürses, Gonca Özmen, Nur Peri
Danışma Kurulu: Berrin Aksoy, Erdoğan Alkan, Ataol Behramoğlu, Egemen Berköz, Alev Bulut, Ahmet Cemal, Cevat Çapan, Yusuf Eradam, Talât S. Halman, Suat Karantay, Sait Maden, Selahattin Özpalabıyıklar.
Yönetim Yeri ve İletişim Adresi:
E-mail: tozanalkan@yahoo.com , tozanalkan@gmail.com

---

DAMAR
aylık kültür sanat edebiyat dergisi
Sahibi ve Gen. Yay. Yönt : Özgen Seçkin
Yayın Yönt. : Alaattin Topcu
Yazışma Adresi : Özveren Sokak No: 3 / 8 Demirtepe - ANKARA
E-mail Adresi : oseckin@ttnet.net.tr
alaattintopcu@dostmail.com

---

Denizsuyukasesi dergisi
Yayına Hazırlayan: Uluer Aydoğdu
Asansör Üstü 308 Sk. No:3/A Arataş-İZMİR
ulueraydogdu@gmail.com
http://www.blogcu.com/denizsuyukasesi/

---

deliler teknesi
edebiyat ve sanat dergisi
Konur Sokak. 15/3 Kızılay-ANKARA
deliler.teknesi@hotmail.com
www.delilerteknesi.com
www.delilerteknesi.org
asimsek70@hotmail.com

---

Dize
1851 Sk. No: 52/3 Bahçelievler, Karşıyaka 35600 İZMİR
dize@superposta.com

---

EDEBİYAT ve ELEŞTİRİ
iki aylık edebiyet eleştiri dergisi

Genel yayın yönetmeni : Ahmet Yıldız
Yazışma adresi : G.M.K. Bulvarı Fevzi Çakmak Sokak No 36 / 20 06440 Kızılay ANKARA
E-mail Adresi : edebiyat@interaktif.gen.tr
İnternet Adresi : www.edebiyatelestiri.com.tr

---

EŞİK CİNİ
İki Aylık Öykü Kültürü Dergisi
İmtiyaz Sahibi: Ali Enver Ercan
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni:
Nalan Barbarosoğlu
Yayın Müdürü: Bülent Usta
Kapak ve Görsel Yaklaşım: Nazlı Ongan
Kurumsal İletişim: Gülce Başer
Çalışma Ekibi: Ergun Kocabıyık, Handan İnci, Hande Öğüt, İbrahim Yıldırım, Jaklin Çelik, Murat Batmankaya, Nalan Barbarosoğlu, Saadet Özen, Yekta Kopan
e-posta: esikcini@yahoo.com.tr
Adres: Komşu Yayınevi, Ankara Cad. Ankara Han, No:74, Kat: 5, Sirkeci-İstanbul

---

Evrensel Kültür Dergisi
Tarlabaşı Bulvarı. Kamerhatun Mah.
Alhatun Sok. No: 25/1 Beyoğlu-İSTANBUL
evrenselkultur@evrenselbasim.com
evrenselkulturdergi@yahoo.com

---

Göğe Bakma Durağı
Kültür Sanat Edebiyat Dergisi
Sahibi ve Yazı İşl. Müd: Mediyha Şahin
Yayına Hazırlayan: Yılmaz Cemgil
İletişim: Çankaya Mah.4727 Sk. Atar Apt. No:12 Kat:3/5 MERSİN
e-posta: gogebakmaduragi@hotmail.com

---

Lacivert
Öykü ve şiir Dergisi
Yönetim ve yazışma adresi:
meşrutiyet Cad. 26/14 Kızılay-Ankara
lacivert2005@mynet.com
lacivert-2005@yahoo.com

---

MAVİ ADA
Üç Aylık Dergi

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni: Şenol YAZICI, senyaz@hotmail.com
Yazışma Adresi: 202 ulucami / BURSA
adamavi@gmail.com / adasanat@mynet.com

---

MAVİ YEŞİL
çevre-kültür-sanat
Çağdaş İletişim Bilgisayar Kursu adına sahibi: Erdal Genç
Halkla İlişkiler: Zeliha Tuğcu
Yayın Hazırlığı: Hasan Öztürk
Adres: Çağdaş İletişim Bilgisayar Kursu Atatürk Cad.Rize İş Merk.Kat:5 RİZE
www.cagdasiletisim.com , bilgi@cagdasiletisim.com

---

Merdivenşiir Dergisi
Alayköşkü Cad. No:2-4 Kat:3 Cağaloğlu-İstanbul
merdivensiir@yahoo.com

---

MOR TAKA
Şiir ve Kent Kültürü
Kaptanı:Yaşar Bedri
Bağlı Bulunduğu Liman:Fatih Mah. Zübeyde Hanım Cad. Kırklar Ap. No:23 61040 Trabzon
mortaka@gmail.com www.mortaka.com

---

MÜHÜR
Şiir Dergisi
Yayına Hazırlayan: Mustafa Fırat
İletişim: Mustafa Fırat P.K 5. Merter Keresteciler Sitesi/İstanbul
muhur_siir@hotmail.com , muhur_siir@yahoo.com

---

Notosöykü Dergisi
İlgili Yayınevi : SEMİH GÜMÜŞ / NOTOS KİTAP YAY.
Yayınevi Adresi : TÜRKGÜCÜ CADDESİ NO:2 KAT 4 BOĞAZKESEN FİRUZAĞA MAHALLESİ BEYOĞLU / İSTANBUL
E-posta:editor@notoskitap.com

---

Güney Dergisi
Mahmut Şevket Paşa Mah. İmranlı Sok. No.8 Şişli-İSTANBUL(Okmeydanı)
www.guneydergisi.com, mail@guneydergisi.com

---

Güney Rüzgarı
Silahlı Kuvvetler Cad. No:20/C
Antakya-HATAY
dergi@hatayrüzgari.com
mehmetalisolak@gmail.com

---

HAYAL
aylık şiir dergisi

Sahibi: Hayal Yayımcılık LTD.STİ
Genel Yay. Yönt: Fadıl Oktay e- mail : fadiloktay@hayaldergisi.com
Yazı İşleri Müdürü : Tayfun Serdar Kalyoncu e- mail : tayfunserdar@hayaldergisi.com
Editör: M.Mahzun Doğan e- mail: mahzundogan@hayaldergisi.com
Yazışma adresi : Menekşe Sokak 6 / 6 Kızılay ANKARA

---

HECE
Aylık Edebiyat Dergisi

Sahibi : Hece Yayıncılık adına Ömer Faruk Ergezen
Yayın Yönetmeni : Hüseyin Su
Yaz. İşleri Mdr. : İbrahim Çelik
Yazışma Adresi : PK 79 Yenişehir ANKARA
İnternet Adresi : www.hece.com.tr
E- mail Adresi : hecedergi@yahoo.com
hece@hece.com.tr

---

İnsancıl
Küçükparmakkapı. İpek Sok. Zafer Han. No: 10 Beyoğlu-İSTANBUL

---

KARALAMA
Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi
Sahibi : Sertaç Kesici
Yazı İşleri Müdürü: Özcan Özgün
Editör: Murat Altunöz
Yazışma Adresi: Hürriyet Cad. Sayın Pasajı Kat:1 No:6 Antakya-Hatay
Web www.karalamadergisi.com
E-mail: karalamadergisi@hotmail.com , karalamadergisi@gmail.com

---

KİTAP-LIK
aylık edebiyat dergisi

Sahibi : Yapı Kredi Kül. Sanat Yay. adına Selçuk Altın
Yayın Yönetmeni : Ayfer Tunç
Dergi Editörü : Murat Yalçın
Yazışma Adresi : Yapı Kredi Kültür Merkezi İstiklal Cad. No: 285 Kat:5 Beyoğlu /İST.
E-mail Adresi : myalcin@ykykultur.com.tr
İnternet Adresi : www.kitaplikyky.com

---

KORİDOR
Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi
Yazı Işleri Müdürü ve Dergi Editörü :
Levent Özbek
Yazışma Adresi : Yard.Doç.Dr. Levent Özbek
Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi
Istatistik Bölümü, Tandoğan Ankara
e-posta: koridordergi@yahoo.com
web: www.koridordergi.com

---

KUZEY YILDIZI
iki aylık edebiyat dergisi

Sahibi / Yaz. İşl. Mdr. : Zafer Yalçınpınar
Yazışma Adresi : PK 200 34711 Kadıköy / İSATANBUL
E-mail Adresi : kuzeyyildizi@kuzeyyildizi.com
İnternet Adresi : www.kuzeyyildizi.com

---

PATİKA Dergisi
Çevreli Caddesi
Kara Ahmet sokak- No:42/1
Aydınlıkevler-Ankara
E-posta: patikadergisi@yahoo.com
Web: www.patikadergi.com

---

SINIRDA
Yayın Yönetmeni: Hüsamettin Çetinkaya
İletişim Adresi:
7610 Sokak 32/8 Karşıyaka/İZMİR
Web: www.aralik.com.tr
E-Posta: hcetinkaya@aralik.com.tr

---

SÖZCÜKLER
İki Aylık Edebiyat Dergisi
Sahibi ve Yazı İşleri Sorumlusu:A.Turgay FİŞEKÇİ
E-posta: tfisekci@gmail.com
Yazışma:P.K. 57 Üsküdar/İSTANBUL
Web: www.sozcukler.com

---

Şehir
Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Tığ
Yazışma Adresi: Bölge Haber Gazetesi
67800 Devrek-ZONGULDAK
email: ibrahimtig@mynet.com

---

ŞİİRİ ÖZLÜYORUM
şiir dergisi

Yazışma Adresi : Fuat Çiftçi, Pk. 5, Avanos / Nevşehir
E-mail Adresi : ciftcifuat@mynet.com

---

Taflan
Üç Aylık Şiir Dergisi
Yayın Yönetmeni: Faruk Bal
Yayın Kurulu:A. Nail, İ. Deniz Aslan, Faruk Bal ve Onur Aslan
Yazışma Adresi: P.K. 125 Antakya / Hatay
E-mail: taflandergi@gmail.com, www.taflandergisi.blogspot.com

---

Tay
Aylık Kültür/Sanat ve Çevre Dergisi
Sahibi:
Karabük Kültür ve Sanat Derneği Adına
Halil Nihat Yıldız
Yazı İşleri Müdürü:
Gülderen Canyurt
Yayın Kurulu:
İsmail Arslan
Hüseyin Özmen
Yazışma Adresi: P.K 10 78100 - KARABÜK
taydergisi@mynet.com
hnihatyildiz@mynet.com

---

TÜRK DİLİ
PK 118 Kadıköy 81302 İstanbul

---

Üç Nokta
Üç Aylık Edebiyat Dergisi
Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü: Papatya Yayıncılık Eğitim A.Ş. adına Rifat ÇÖLKESEN
Yayın Danışmanı: Yusuf ÇOTUKSÖKEN
Editör: Cenk GÜNDOĞDU
Danışma Kurulu:Kemal ÖZER, Eray CANBERK, Mehmet TANER, Salih BOLAT
Uygulama: Olcay KAYA
Adres: İnönü Cad. Hacıhanım Sok. No: 10/6 Gümüşsuyu-İstanbul
E-mail: www.papatya.gen.tr , www.toroslu.com , ucnokta@toroslu.com

---

VARLIK
aylık edebiyat ve kültür dergisi

Sahibi : Ekin Nayır
Yazıişleri Md. : Filiz Nayır Deniztekin
Genel Yayın Yönetmeni : Enver Ercan
Yazışma Adresi : Varlık Yayınları A.Ş. Piyerloti Cad. Ayberk Apt. 7-9 Çemberlitaş/ İST.
E-mail Adresi : varlik@varlik.com.tr
İnternet Adresi : www.varlik.com.tr

---

VİRGÜL
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Koçak
Yazı İşl. Müd: Mustafa Arslantunalı
Yazı İşl. Yönetmeni: Sinan Kılıç
Yazı İşl. Koordinatörü: Ceyhun Usanmaz
Editörler: YAŞAR ÇABUKLU, TANSU AÇIK, RAGIP DURAN, BEHÇET ÇELİK, GÜÇLÜ ATEŞOĞLU
Yazışma Adresi :Pusula Yayıncılık ve İletişim Tic. Ltd. Ömer Avni Mah. İnönü Cad. Emektar sok. No: 24 34427 Gümüşsuyu / Beyoğlu / İstanbul
E-mail Adresi : virgul@pusula.com, www.pusula.com

---

Yaratım
Ahmet Çakmak
P.K 218, 21100 Diyarbakır
yaratimsiir@yahoo.com

---

YASAKMEYVE
iki aylık şiir dergisi

Sahibi : Enver Ercan e-mail: enverercan@yasakmeyve.com
Yazıişleri Md : İdil Önemli e-mail : idilonemli@yasakmeyve.com
Yayın koordinatörü : Alper Çeker
Yayın Md : Mehmet Erte e-mail : mehmeterte@yasakmeyve.com
Yazışma Adresi : Ankara Cad. Ankara İşhanı No: 74 Sirkeci / İSATNBUL
İnternet Adresi : www.yasakmeyve.com

---

YAZILIKAYA
Şiir Yaprağı
YAYIN KURULU: Rahmi Emeç, Haydar Ergülen, Olcay Özmen
E-posta: yazilikayarahmi@yahoo.com , olcay_oozmen@yahoo.com
Posta: Rahmi Emeç P.K. 19 Merkez- Eskişehir

---

YELKOVAN
İki Aylık Edebiyat Dergisi
Yayın Yönetmenleri: Hürriyet Yaşar, Kadir Yüksel
İletişim: yelkovanedebiyat@gmail.com
yelkovanedebiyat@hotmail.com
Adres: Kadir Yüksel P.K. 6 - İzmit / KOCAELİ

---

YOĞUNLUK
Elif Sok. 7/58
İskitler / ANKARA
www.yogunluk.com
info@yogunluk.com

---

Ferit Sürmeli




K İ M L İ K S İ Z

Bekliyoruz...
Dakikalar geçmek bilmiyor sanki. Bir masadaki adama, bir de babama bakıyorum. Sessizce hayalini kuruyorum okulun, okumanın… “ Çocuğun kimliği, ” diyor kısık bir sesle masadaki adam. Usulca, elini ceketinin iç cebine, ardından diğer ceplerine uzatıyor babam. Kimliği bulamıyor… Kimliksiz, havada asılı kalan boş eline bakarak, mahcup bir ses tonuyla kimliği evde unuttuğunu söylüyor. Kimlik… Kimlik kartı olmadan, kaydın yapılamayacağını dakikalarca anlatıyor masadaki adam. Kayıt işlemleri yarına kalıyor.
Okuldan ayrılıyor, usul usul yürüyoruz. Güneş tepemizde. Çarşıya ulaşıyoruz. Oturduğumuz mahalle, okul ve çarşı birbirlerine çok yakın mesafede. Caddenin karşı tarafına geçiyoruz. Babam, bir sigara yakıyor. Bir iki nefes çekip, “ üzülme babacım, bugün seninle baba-oğul gezeceğiz, ” diyor başımı, yüzümü şefkatle okşayarak. Sessiz, oldukça da sıcak bir gün. Nereye gittiğimizi bilmiyorum. Yürüyoruz yalnızca.
“ Önce yemek, ” diyor babam. Hayatımda ilk kez, anamın pişirdiği yemeklerden farklı bir yemek yiyecektim. Lokanta yemeği… İştah açan yemek kokuları karşılıyor bizi lokantanın kapısında. Yemeğimizi yiyoruz. Sonra da geziniyoruz daracık sokaklarında Antakya’nın. Kaldırıma çıkıyoruz. Usulcana, dizim dizim akan parke taşlarını sayıyorum. Bir, üç, beş diye. Adımlarımızın uzunluğuna göre değişiyor bu sayma işlemi. Birkaç adımda bir saymadan vazgeçiyor sonra da tekrar sayıyorum. Kaldırım bitene kadar sayacağım parke taşlarını. Derken, okulun önünden acı bir fren sesi yükseliyor. Bir koşuşturma başlıyor. Biz de koşuyoruz. Duruyoruz sonra.

“ N’olacak bu yolun hali böyle, ” diyor babam. Ardından, elimden tutup gerisin geri dönüyoruz. Tekrar kaldırımdayız. Tekrar sayıyorum parke taşlarını. Tekrar vazgeçiyor; tekrar sayıyorum. Tekrar vazgeçiyor; tekrar sayıyorum. Tekrarı bitmeyen bir ambulans sesi yaklaşıyor… Kaldırımın bitiminde, eski Fransız mimarisiyle inşa edilmiş kocaman taş bina ve alınlığına asılmış afişler.
“ Aha sinema bu, ” diyor babam. Biletleri alıp içeri giriyoruz. Işıklar sönüyor. İlkin atlılar üstümüze üstümüze gelir gibi oluyor. Sonra da heyecanla izliyoruz sinemada filmi. Bir uzun havayla ışıklar yanıyor. “ Huma kuşu yükseklerden seslenir… ” Sinemadan çıkıyor, hızlı adımlarla yürüyoruz. Belediye binasının önünden, mahallemizin sokağına kadar uzanan kaldırıma çıkıyoruz. Ağır ağır koyulaşan alacakaranlıkta zar zor seçiliyor parke taşları. Yanı başımızdan geçiyor sanki kocaman taş binalar ve daracık sokak araları. Babamın eline tutunmuş döne döne yürüyoruz sokağı. Sessizlik fısıltıya; fısıltı da sessizliğe dönüşüyor durmadan. Derken, avlumuzda toplanan bir kalabalık. Ne olduğunu bilemediğimiz fısıldaşan bir kalabalık bu. Bakışlar anlatıyor bir şeyler elbet, hem de iyi olmayan bir şeyler…
Gözlerin gözlere sessizce bakışı, mahalle muhtarının, kalabalıktan sıyrılıp yanımıza geldiği ana kadar sürüyor. Ardından, yumuşak ve kısık bir sesle, “ başınız sağ olsun, ” diyor ve elindeki kimlik kartını uzatarak babama veriyor. “ Çocuğunuzun kimliği, kaza anında bile merhumenin elindeydi! “
Bekliyoruz…

Adil Okay

1957’de Antakya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini doğduğu ilde, yüksek öğrenimini Adana’da yaptı. politik nedenlerden Adana ve Ankara cezaevlerinde yattı. 1981’de yurt dışına çıktı. İki yıl kadar Lübnan’da yaşadı.
1983’de Fransa’ya yerleşti. On beş yıl sonra Türkiye’ye dönebildi. Bu süre içinde ‘Mültecinin Bunalımı’ adlı öykü ve ‘Yeşillerini Giyin de Gel’ başlıklı şiir kitabı yayınlandı. Ağır Ol Bay Düz Yazı, Amik, Andız, Alleben, Avrupa’da Emek, Berfin Bahar, Damar, Güney, Dikili Ekin, Eski, Şair Çıkmazı, Çalı, Çağla, Yazın, Fransa Postası, Güney Rüzgarı, Hatay’da Önder, Lül, Şiirin, Güzel Yazılar, İmgelem Çocukları, Oluşum-Genese, San Kulüp, Mavi Yaren, Nikbinlik, Türk Dili Dergisi, Tükenmez adlı dergi ve Birgün, Fıratta Yaşam, Kurtuluş, Yeni Adana, Hatay, İroni, İmece adlı gazetelerde şiir, öykü, deneme ve makaleleri yayınlandı.
Çeşitli antolojilerde ve Özgür Üniversite’nin ‘Kavram Sözlüğü’ çalışmasında yer aldı.1999 Yılında ‘Hançerini Ay Işığına Çalan Adam’ (şiir), 2001 yılında ‘KaçKişi Kaldık’ (şiir), 2003 yılında ‘Ah Çocuk’ (şiir), 2005 yılında 'Yolcu' (öykü), 2006 yılında 'Yirmi Beşinci Saat’ (şiir), yine 2006 yılında ‘Az Çalışmalı, Aşka Zaman Ayırmalı ’ adlı deneme kitabı Ütopya yayınevi tarafından yayınlandı.














Adil Okay


‘Nasıl yazmalı’ sorusunu şu veya bu biçimde yönelten genç arkadaşlarıma yanıt.

Yedi sekiz yıl kadar önceydi sanırım. Londra’ya, Vedat Türkali’nin 80. doğum günü ve “Güven” romanının galası için davetli olarak gitmiştim. Vedat Türkali 80 yaşına ve yılların sürgün hayatına rağmen dimdik ayaktaydı. Söyleşi sırasında birkaç soru sordum. Bunlardan biri, yazdıklarını yayınlamadan önce başkaları okuyor muydu? Tabi, demişti Vedat Türkali, en az on kişi okur. Edebiyatçı, ev kadını, işçi, bilim adamı v.b., on kişi. Hepsinin eleştirisini dikkate alır, gerekirse yazdıklarımı değiştirir, yeniden yazarım. Bırakın romanı, bir makaleyi bile yayınlamadan önce en az bir yakınıma okuturum.

O hem öğretmen, hem öğrenciydi. Hala da öyle.

İlk denemem 15 yaşımda Hatay Kurtuluş Gazetesi’nde yayınlandı. İlkokul ve ortaokul öğrencisi iken yazdığım şiirleri saymıyorum. Otuz yıldır, kesintiler olsa da, yazma serüvenim devam etti. Keşke babam şair Süleyman Okay’ın önerisini ciddiye alıp ilk kitabımı aceleye getirmeseydim, diye hala hayıflanırım. İkinci kitabımı yayınladıktan sonra Vedat Türkali’yle tanıştım ve babamın haklılığını bir kez daha anladım. Yani çalakalem, özensiz yazılan metinleri yayınlamak, öncelikle okuyucuya saygısızlıktı.

Sürgün ve Aydın
Sürgün hayatı insanı tüketebilir ya da bileyebilir. Farklı ülkeleri, toplumları tanımak bir zenginliktir. Vedat Türkali’den önce de sürgünde yaşayan ama ülkesinden kopmayan aydınlar vardı, şimdi de var. Victor Hugo’dan Edwaird Said’e kadar, ülkelerinin en ücra köylerinin en küçük sorunlarından bile haberdar olan, müdahil, muhalif olan, yazan-çizen-konuşan aydınlar.

Jean paul Sartre’ın tanımıyla “Aydın, üzerine vazife olmayan işlere burnunu sokandır”. Yani ülkemizdeki magandalardan kaldırımlar sorununa, yerel yönetimlerden parlamentoya, Türk Dili’ndeki kirlenmeden Kürt sorununa, kadın sorunlarından çocuk haklarına ve tabi ki demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü, iktidar konularında kafa yoran insandır, aydın. Kafasını kuma sokan, böyle gelmiş böyle gider diyen, işi allaha bırakan, ya da devrim olmazsa sorunlar çözülmez deyip hiçbir eylemde-etkinlikte bulunmayan insanlar, bırakın aydın olmayı muhalif dahi sayılmazlar.

Öğrencilik ve Öğretmenlik
Otuz yıldır öğrencilik ve öğretmenlik yapmaktayım. Bundan sonra da sağlığım elverdiği sürece yapacağım. Birikimleri olan, üzerlerine ölü toprağı serpilmiş, 12 Eylül darbesinin yılgınlaştırdığı, apolitikleştirdiği ama hala bir ışık gördüğüm insanlara, sürgünden döndüğüm son 7-8 yıl boyunca nefes vermeye çalışıyorum. Örneğin, evlerinde kitap bulunmayan bazı arkadaşlarıma kitap götürüyor, sanat-edebiyatla ilgilendiğini fark ettiğim arkadaşlarıma dergiler veriyor, gerek kendi yazdığım, gerekse gazete ve dergilerden seçtiğim yazıları çoğaltıp üşenmeden onlara ulaştırıyorum.

Emek verdiğim insanlardaki gelişme benim için en büyük ödüldür.

Sonsöz
Yeni yazmaya başlayan arkadaşlarıma Vedat Türkali’nin öğüdünü hatırlatacağım: Şiir okumadan şiir, öykü okumadan öykü yazılmaz. Duyguların dışa vurumu ya da anıların kâğıda dökümü şiir veya öykü değildir. Bu konuda (yazmak için) okumak okumak okumak gereklidir. Yazmalı ama yayınlatmak için acele etmemelisiniz. Unutmayın, söz uçar yazı kalır. Yazdıklarınızı mutlaka yayınlatmak istiyorsanız yayınlatmadan önce okutmalısınız. Çok insanla paylaşmak istemiyorsanız, hiç değilse en yakınınızdaki arkadaşınızla paylaşın, görüşlerini, eleştirilerini alın. Ben öyle yapıyorum.

Vedat Türkali’nin öğüdünü unutmuyorum.


Adil Okay

GÜNEŞ VE KADIN

güneşe bakınca bensiz
gözlerimi görürsün önce
yüreğin ısınır
ve ıslanmaya başlar
en güzel köşesi bedeninin
çıkarınca eteğini
ah bacakların
dor nizamı sütun
düşlerimin evinde

güneşe bakınca bensiz
omuzlarına dökülür gölgesi yüzümün
bluzunu sıyırınca hafiften
göğüslerin ah
okşanmak ister gibi
baş kaldırır

güneşe bakınca bensiz
binersin mavi kanatlı dolap beygirine
iner çıkar
çıkar iner
döner ha döner
beygir dolap
kalça bacak
çelik bıçak
elim sende
küçük dilin sobe

beyaz köpükler arasında
yanar pembe orkide

kumlara uzanınca bensiz
hain kadın
aldatırsın beni güneşle

Süleyman Okay
























Şakayık
Şiirler,İStanbul 1996,Belge Uluslararası Yayıncılık,
Gülen Ofset

Süleyman Okay
HİŞŞTT!
Öykü
Öykü Dizisi:1 Ağustos 2004-İstanbul


Mermi Konuşuyor
Şiirler, Antakya,1980,OKAY matbaası


Sevda Tutuklanamaz
Şiirler,Ankara 1988,Atak Yayıncılık,Devran Matbaası
Yayına Hazırlayan:Bayram Balcı

Süleyman Okay;



1928 yılında Antakya’da doğdu. Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Babası erken yaşlarda ölünce lise 1. sınıftan ayrıldı. Ortaokul yıllarında şiir yazmaya ve üç arkadaşıyla duvar gazetesi çıkarmaya başladı (Sonyıl Gazetesi). Şiirleri; Toprak, Atayolu Gazetesi, İleri Hürriyet Gazetesi, Ürün, Kaynak, Başdan, Güney, Ataç, Varlık Yıllığı, Yeditepe, Yelken, Dönem, May, Türk Edebiyatı Yıllığı, Hakimiyet Sanat, Yansıma, Soyut, Yeni Edebiyat, Samandağ Gazetesi, Kurtuluş Gazetesi, Çağrı Gazetesi, Denge Gazetesi, Ilgaz, Ozanca, Yaba, Tavır, Hatay Belleten, Güney Uyanış Gazetesi, Hatay’da Önder, Güney Rüzgarı, Amik, Sol dergilerinde yayınlandı. Sağlığında; Mermi Konuşuyor (Okay Matbaası 1980), Sevda Tutuklanamaz (Atak Yayıncılık-1988), Şakayık (Belge Uluslararası Yayıncılık-1996), Ölümünden sonra; 2001 yılında Hoşçakalın Dostlarım (Belge Uluslararası Yayıncılık), 2004 yılında ise “Hişştt!” adlı öykü kitabı yayınlandı.
Arkadaşları Ali Yüce, Arif Coşkun, Niyazi Börklü, Kemal Karaömeroğlu, Mahmut Kuru, Sabahattin Yalkın ile 1940 lı yılların ortasında bir gurup oluşturdular. Ali Yüce ile dünya görüşleri nedeniyle farklı bir dostluk sağlamışlardı. Sabahattin Yalkın delikanlılık döneminden sonuna dek arkadaş olmuştur.
Şiirlerine toplumcu dünya görüşü damgasını vurmuştur. 1988 yılında Halkevi ve İnsan Hakları Derneği’nin kurucu başkanlığını yapmıştır.
20 eylül 1999 tarihinde aramızdan ayrıldı.
2004 yılında ölümünün 5. yılı olması nedeniyle adına düzenlenen şiir yarışmasını Halide Yıldırım” Issız Kuğu” adlı çalışmasıyla kazandı. Ailenin verdiği ödülün katkısıyla bu dosya kitap haline gelmiştir.
7 kitabı yayına hazırlanmaktadır.

Ayla Kutlu














Acemi Avcının Serüvenleri
Ayla Kutlu; Resimleyen: Arsal İmer
Bilgi Yayınevi;

Balina Aydın'ın Türk Dostları
Ayla Kutlu; Resimleyen: Yurdagül Döl
Bilgi Yayınevi

Gezgin Kertenkele ile Kutup Ayısı 2. Kitap
Ayla Kutlu; Resimleyen: Ülkü Günay
Bilgi Yayınevi

15 Ağustos 1938’de Antakya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Antakya, İskenderun, Gaziantep’te tamamladı. 1960'ta Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Personel eğitimi, organizasyon, metod konularında çeşitli kamu kuruluşlarında çalıştı, şimdi serbest yazar. 1976-1977'de ilk hikaye ve yazıları Özgür İnsan dergisinde Aygen Berel adıyla yayınlandı. 13’üncü Antalya Film Festivali’nde film öyküsü dalında ikincilik kazandı. Beş eseri filme alındı. Öyküleri, Arapça, İngilizce, Almanca ve Flamanca’ya çevrildi.


--------------------------------------------------------------------------------

ESERLERİ

ROMAN:
Kaçış (1979)
Islak Güneş (1980)
Cadı Ağacı (1983)
Tutsaklar (1983)
Bir Göçmen Kuştu O (1985)
Hoşçakal Umut (1987)
Kadın Destanı (1994)

ÖYKÜ:
Hüsnüyusuf Güzellemesi (1984)
Sen de Gitme Triyandafilis (1990)
Mekruh Kadınlar Mezarlığı (1995)

ÇOCUK KİTAPLARI:
Merhaba Sevgi, Yıldız Yavrusu, Başı Kuştu Çocuk, Küçük Mavi Tren, Kendini Köpek Sanan Ayakkabılar, Harika İkizler.

ÖDÜLLERİ

1986 Madaralı Roman Ödülü Bir Göçmen Kuştu O ile
1988 Rüştü Koray Roman Ödülü Hoşçakal Umut ile
1991 Sait Faik Hikaye Armağanı Sen de Gitme Triyandafilis ile
1995 Yunus Nadi Ödülü Mekruh Kadınlar Mezarlığı ile

Burhan Günel













YAZARIN YAPITLARI
Roman: Ökse/ Umut Zamanı/ Yağmurla Giden/ Aksayan/ Acının Askerleri/ Kalanlar ve Gidenler/ ve O Güzel Kadının Çocukları/ Eski Desenler/ Yasak Odası/ Baraka/ Ateş Uykusu/ Bütün Zamanlar/ Ateş ve Kuğu/

Öykü: Sevgi Bağı/ Başka Bir Yaz/ Dünyanın En Güzel Kadını/ Yine Bir Gülnihal/ Nergis/ Bisiklet Günleri/ Evet Aşk/ Ateşi Seçtim/ Karanfil ve Hançer/ Çiçekler Korunağı/ Kar Düşleri/ Uzun Yol Sürücüsü/ Taraça

Şiir: Sonsuz ve Gizli

Çocuk Kitapları: Evcilik Oyunu/ Ağlama Bebeğim/ Dost Eller/ Sevinç Dolu Bir Akşam/ Kayısı Ağacı/ Penceredeki Çocuk

Deneme-eleştiri- inceleme: Benzer Romanlar/ Karşı Yazılar

ÖDÜLLERİ:
Kültür Bakanlığı Çocuk Öyküleri Başarı Ödülü (1979)
TDK Öykü Ödülü (1981)
Mehmet Ali Yalçın Roman Ödülü (1981)
Mehmet Ali Yalçın Roman Ödülü (1982)
Nevzat Üstün Öykü Birinci Başarı Ödülü (1983)
Ömer Seyfettin Öykü Ödülü (1994)
Yunus Nadi Roman Ödülü (1997)
Yunus Nadi Öykü Ödülü (2000)
Yunus Nadi Roman Ödülü (2005)
Truva Kültür Sanat Ödülleri/ Yılın Edebiyatçısı Ödülü (2005)

Onur Aslan

ekin'e

-sessizliğin böğrüne
orkidenin rengine, teninin kokusuna…-

ucube yazgıma çarmıhlar kalır.

kaç-

koynundayım gecenin şiire aç
bir şair gibi!

yüzümün gölgesinden
kaydı yıldız
gölüne yeşil bakarken ağaçlar

gibi geldi aklıma günler
esrik kanatlarıyla
düştüm aşk zamanlarına
deniz mevsimlerinin

ayaklarında bir başıboşluk ki şimdi o
hatırası güzel ayrılıkların... izlerime tanık
yolcuları

nehirler boyu süzülüp mevsimim oldu
otogarlardan havalanan martılar

gizim çok eskidir oysa geçilmez

bir oltanın ucundaki yem kadar
hafif ve namussuzdur kimi
en son akşam güneşinde
balıkçı gözünde kaderi s/imgeleyen

kararsız yoldaşlıkların
yıkılma korkusuydum.


Onur Aslan

Ziyaretçi Defteri







v
Müzik Dinle

fotoğraflar

v

Nevruz Uğur

Kartuş

M.Salmanoğlu'na

bir müjde kuşu
naftalin kokulu ötümleriyle
yüreğimi kilitledi kakmalı zamanlara

deniz kokusu orman ve sahici güneşlerim vardı
silahım sevgilim şarkım...

pis hayattan dalgınlıklarıma
tebliğler zıpkınlanıyor şimdi

buz tutmuş kutsal bir düşün etinden sızan
damla damla oyuyor belleğimin mermerini

yanarak kuşlar çiçekler ve eski fotoğrafları öpüyorum
başka şeyler de yapıyorum

kaç tür sapkınlık var namus adında
ruhumuzun yırtıklarında nanik yapan

antika bir şehirde kanamakta bitmeyen
bir güle kim anlatabilir özgürlüğü

zehrin kremasındaki ışıltı
ölüm değil de ne?

iyi bak kendine.

---

ÜZGÜN AŞK

Anka doğar mı küllerinden
Umudun baş üstüne
İyi de
Kaf dağı nerde ?

Dost olan ‘KİM’ değil
Kimliktir Nevruz

Her şeyi doğru koşan
Doğru dursaydı tenhada
İçip arsenik nefsini
Aşk terkip ederdin

Asıl sendedir hata
Hatta ey yalnız
Çoktan yazıldı dök!
Türeceklerin-i

Suya vereydin
Balıklar sevinirdi

Söze verdin
Üzdün aşk-ı.

27.05.2007

Ali Yüce








1928 yılında Hatay'da doğdu. Düziçi Köy Enstitüsü'nü bitirdikten sonra ilkokul öğretmenliği yaptı. Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü'nü yeterlik sınavlarını dışardan vererek çeşitli liselerde İngilizce öğretmenliğini sürdürdü.

İlk şiiri 1956'da Yücel dergisinde yayımlandı. Daha sonraki şiirleri Yeditepe, Türk Dili, Soyut, Sanat Rehberi dergilerinde çıktı. Yaşadığı çevreyi, toplumsal sorunları yer yer taşlamaya yönelerek yergi ve eleştirinin ağır bastığı toplumcu şiirleriyle tanındı.

Ali Yüce'nin Yayınlanmış Kitapları:

1-Şiirin Dili Yapısı İşlevi (Deneme, 1975, 1977)
2-Boyundan Utan Darağacı (Şiir, 1976)
3-Şeytanistan (Roman, 1976, 1990, 1999)
4-Halk Çağı (Şiir, 1981, 1982)
5-Ortadoğu Şiirleri (Şiir, 1983)
6-Şiir Sıcağı (Şiir, 1984)
7-Antakya Çarşıları (Şiir, 1986)
8-Şiir Tufanı (Şiir, 1989)
9-Taş Tanrılar (Şiir, 1990)
10-Asılacak Kitap (Şiir, 1991)
11-Yunuslama (Şiir, 1991)
12-Havalı Meryem (Şiir, 1994)
13-Sevgim Servetimdir (Şiir, 1997)
14-Siskent (Roman, 1997)
15-Aşktır En Yüce Makam (Şiir, 2000)
16-Voice Lock Puppet (Şiir, 2002) (Türkçe-İngilizce, Waşington)
17-Atatürk Aydınlığını Karanlıkçı Dişler Kesmez (Şiir, 2004)
18-Saksı Çiçekleri (Şiir, 2007)


ÇOCUK KİTAPLARI

19-Anamı Arıyorum (Şiir, 1983, 1985, 1992, 2002)
20-Uzaya Giden Uçurtma (Şiir, 1991, 1992)
21-Çocuklar İnsan Tomurcukları (Şiir, 1991, 1992)
22-Topun İçindeki Dev (Şiir, 2001)

ÖDÜLLERİ

1980 Nevzat Üstün Şiir Ödülü
1982 Yeditepe Şiir Armağanı
1982 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü
1985 Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü
1994 Akdeniz Şiir Ödülü (İtalya)


---


ÖLÜM NANİK YAPTI DOKTORA

Dün gece sabaha dek
Hastane Koridorlarında
Kan ter içinde
Koştu nöbetçi doktor
Elinde kalın bir sopa
Ölümü kovaladı bütün gece
Tutamadı doktor

"Yapma ölüm
Etme ölüm" dedi doktor
Ya çık git hastanemden
Ya da teslim ol ölüm
Kurtulamazsın elimden
Vururum seni sonra
Öldürürüm seni ölüm

Duvar diplerinden
Koyu gölgelerden
Yan yan gidiyordu ölüm
Kaçıyor gibi yaparak
Gülüyordu bıyık altından
Nanik yapıyordu doktora

Ölüm önde doktor arkada
Bir gün bir gece koştular
Tıp tüfeğiyle ateş etti
Öldürdü ölümü doktor
Açtı gözlerini ölümün ölüsü
Baktı doktora
Büyük bir kahkaha attı
Bir nanik daha yaptı doktora

Ali Yüce

---
AÇ AĞZINI KARANLIK

İşim gücüm bu benim
Sorguya çekmek gerçeği
Sevginin rüzgarı ak da
Savaşın bayrağı niçin kara
Bütün suçum bu benim
Evreni kucaklamak
Çözmek kör düğümleri

Sonra bildiğiniz gibi
Gecenin içine attılar beni
Kirden pasaktan gecenin
Ta dibine yuvarlandım
Sevindiler gerisin geri
Acıya öfkeye bulandım
Aç ağzını karanlık
Dişlerini sayacağım

Eğilip aldı beni yerden
Halk anam güzel anam
Yıkadı kirimi pasımı
Ağrımı acımı silkeledi
Toz alır gibi aldı öfkemi
Sıcacık et koynunda
Yıllarca ısıttıktan sonra
Yeniden doğur beni

Giydim yeni giysilerimi
Çıktım yeni bir yola
Yeni ayaklarımla yürüdüm
Yeni gözlerimle baktım dünyaya
Günaydın dedim yeni sesimle
Başı sevda dolu bir dağa

İşim gücüm bu benim
Sorguya çekmek çirkinleri
Emeğin suyu ak da
Sömürünün değirmeni niçin kara
Bütün suçum bu benim
Tahta çıkarmak güzeli
Uygarlığı halklamak

İşte sabah oldu
Yum gözlerini karanlık
Eski bir ormanda ben
Yeni bir ağaçmış gibiyim
Aç gözlerin karanlık
Tepeden tırnağa ben
Çiçek açmış gibiyim