27.05.2007

Yaser Bereketoğlu

KALITSIZ

kemirgenlerin küfleştirdiği ruhsuz ormanlarda
gölgesiz iskeletlerin dansındadır zaman
sakınır kendini kırılgan gelincikler
yorgun kelebeklerin huzursuzluğundan

gökte bulut aynıdır yağmurlar aynı
işte ebemkuşağı işte masmavi atlas
dalı sarkıtan meyve sevdaya öten kuş
petekte kaynaşan arı toprakta karınca
gün başlangıcında patlayan gonca
yaşamı tüketen bu sonsuz yarış

parmak uçlarıyla kuruluyor sanal yaşamlar
yitirmiş aynılığını sevmenin tadı
kalabalıklarda şaşkın bir köpek yalnızlığı
yoğruluyor çarkın dişlerinde düşler

sımsıcak avuçların (g)izi çıkmıyor
postacının getirdiği mektuplardan
şimdi rivayet diye söz edilir
yalansız aşkların yaşandığı
siyah beyaz zamanlardan

devingen günlerin fırtınalarıyla savrulduk
büyüdük büyüttük alnımızda eski bir hüznü
büyüdük farkında olmaksızın kutsal yaşamın
büyüttük yalnız ve kalıtsız ölümümüzü

Yaser Bereketoğlu

Hiç yorum yok: