28.07.2009

Şükrü Sever

İstanbul'un Sombaharı


kış kapıda, evimdeyim. yeni bir sombahara başladı istanbul
pervazların perdelerin ardında, hiç dinmeyecek sandığımız
ürpertilerin, susmaların ve ıssızlıkların, korkuların...
hatırlamaların ardından mümkünsüz dalıyor gibi
uykuya. sözcükler güldürebilirmiş, sonsuz erinci
yüreklerimize taşıyabilir, acıya doyana değin
mutsuz kılabilir, hüzünlü bir esrimenin içine hapsedebilirmiş
ben korurum sanırdım kendimi, benim sanırdım çünkü sözcükleri

kış kapıda. esmer günleri yaz bana, beyaz günleri
şimdinin tüm enlem ve boylamlarınca kurulan şu denge oyununu
-ne ise aşk- gece ve gün, sabah ile akşam, dirim ve ölüm, varlık ile yokluk
çevrenindeki o sonsuz kamaşmayı yaz, sözcüklerle kurulmuş sarayları
hazırlığı yıllar süren ama bir gün ansızın bitiveren sarayları
iç ve dış avluyu, surları, her türlü utkuyu gönderine çekmek için
hazırlıklı burçlarını, -ne ise aşk- sözcüklerden kurulu o sarayı, ilençli sarayı
bana esmer günleri yaz, beyaz günleri... geçip gittiğin düşleri.

Hiç yorum yok: